1. MUAYENE / TEDAVİ AMAÇLI POZİSYONLAR
1.1. Dorsal Rekümbent Pozisyonu
Perine bakımı, sürgü verme, vajinal ilaç uygulama, kadınlarda üriner kateter takılması
gibi uygulamalarda kullanılan bir pozisyondur. Hasta öncesi sırtüstü pozisyonuna getirilir.
Daha sonra hastanın dizleri bükük, ayak tabanları yatak ile tam temas edecek biçime getirilir.
Ayaklar yan yana ve hafifçe açıktır. Hastaya pozisyon verirken kullanılan malzemeler;
eldiven, yastık, çarşaftır.
1.2. Litotomi Pozisyonu
Çoğunlukla jinekoloji muayenelerinde ve ameliyatlarında, makattan yapılan bazı
ameliyatlarda, normal doğum eyleminde, üriner katater takılması ve sistoskopide kullanılan
bir pozisyondur.
Litotomi pozisyonunda, hasta sırt üstü uzanmış, bacaklar dizlerden kıvrılarak göğsüne
doğru çekilmiş, ayaklar bir destek üzerine yerleştirilmiştir. Bacaklar omuz genişliğinde
açıktır. Böylece perine bölgesi kolayca muayene edilebilir.
Bu pozisyon hasta yatağında da verilebilir. Dorsal rekümbente benzer. Farkı, bu
pozisyonda bacaklar açıktır ve ayaklar bir destekle kaldırılır.
Litotomi pozisyonunun veriliş tekniği:
- İşlem öncesinde eller, el yıkama standardına göre yıkanarak eldiven giyilir.
- Hasta kimlik kontrolü yapılarak hastanın bilinci açıksa işlem hakkında bilgilendirilir.
- Sandalye ve yatak kilitlerinin kapatılması gibi gerekli güvenlik önlemleri alınır.
- Paravan/ perde çekilerek hastanın mahremiyeti sağlanır.
- Hasta jinekolojik muayene masasına sırtüstü yatırılır.
- Bacaklar dizlerden kıvrılarak göğsüne doğru çekilir.
- Ayaklar bir destek üzerine yerleştirilir.
- Bacaklar omuz genişliğinde açılır.
- Kalça, jinekolojik masanın önüne doğru kaydırılır ve üzeri köşeli bir çarşafla örtülür.
- Hastanın ellerini başına koyması ya da iki yanına uzatması sağlanır.
- İşlem bittiğinde hasta bilgilendirilerek rahatlatılır.
- Eldivenler çıkarılarak eller, el yıkama standardına göre yıkanır.
Litotomi pozisyonu verilirken dikkat edilmesi gerekenler:
- Hasta üzeri düzgünce örtülerek üşümemesine dikkat edilmelidir.
- Hasta hem fiziksel hem ruhsal yönden rahatsızlık verir ve utanmasına neden olur. Bu nedenle hasta, litotomi pozisyonunda mümkün olduğu kadar kısa süreli tutulmalı ve mahremiyetine saygı gösterilmelidir.
1.3. Supine Pozisyonu
Supine pozisyonunun verildiği durumlar:
- Omurilik cerrahisi ve bazı spinal anestezi (Sadece bel bölgesinden aşağıda bulunan organlara yapılan operasyonlarda kullanılan anestezi çeşididir.) uygulamalarından sonra,
- Omurga travması, bacak kırığı şüphesi durumlarında,
- Üriner sistem ve batın travmalarında,
- İlk yardım uygulamalarında,
- Baş, boyun, yüz, göğüs bölgesi, meme, koltuk altı, kalp, karın, kol ve bacak muayenelerinde,
- Hareket edemeyen yatağa bağımlı hastalarda,
- Bazı ilaç uygulamalarında kullanılır.
1.4. Prone Pozisyonu
Yüzüstü yatış pozisyonudur. Genellikle hareket edemeyen ya da uzun süreli yatak
istirahati önerilen hastalarda ve bilinç kaybı olan hastalarda tercih edilen gevşetici ve
dinlendirici bir pozisyondur.
Bu pozisyonda baş, boyun ve omuzlar dik durumdadır. Kalçalar gergindir ve dizler
hafif bükülüdür. Bu avantajları nedeniyle en az desteğe ihtiyaç hissedilen pozisyondur.
1.5. Lateral ve Sim's Pozisyonu
1.5.1. Lateral Pozisyon
Lateral pozisyon sol ya da sağ yan yatış pozisyonudur. Düzgün anatomik yatışı
sağlamak ve büyük sırt kaslarının zorlanmasını azaltmak için hastaya lateral pozisyon verilir.
Bu pozisyon, sırttaki kemiklere olan basıncı önler. Ayrıca bu pozisyon ile merkezî sinir
sistemine yeterince kan gider ve sinir sistemi daha kolay beslenir. Bu nedenle bilinci kapalı
veya yarı açık hastalara ve uzun süre yatarak tedavi gören hastalara bu pozisyon verilir.
Sağ lateral pozisyon, basınç ülserlerinin önlenmesinde ve kalp yetmezliğinde sıklıkla
tercih edilen bir pozisyondur.
1.5.2. Sim's Pozisyonu
Sim's pozisyonu, genellikle lavman uygulamalarında, rektal muayene ve rektal ilaç
uygulamasında tercih edilen bir pozisyondur. Lateral pozisyona benzer.
1.6. Fowler Pozisyonu
Fowler (oturur) ve semifowler (yarı oturur) pozisyonu, solunumu ve kalbin
çalışmasını rahatlatmak amacıyla kullanılan baş ve boyun, bel, diz altı boşluğunun ince bir
yastıkla desteklendiği pozisyondur. Bu pozisyonda hastanın yemek yemesi, televizyon
seyretmesi, kitap okuması ve etrafı ile iletişim kurması kolaydır. Fowler pozisyonunda, yatak
başı 45-60° yükseltilirken semifowler pozisyonunda yatağın baş kısmı 30° yükseltilir.
1.7. Ortopne Pozisyonu
Özellikle kalp ve akciğer yetmezliği olan hastalarda solunumu ve dolaşımı
rahatlatmak için uygulanan bir pozisyondur. Bu pozisyon yatakta ya da sandalyede
verilebilir. Ortopne pozisyonunda kolların yükseltilmesi toraksın genişlemesine ve akciğer
kapasitesinin artmasına neden olur, böylece hasta rahat nefes alır.
1.8. Trendelenburg Pozisyonu
Çok kullanılan bir pozisyon olup hayati organlara kan akışını kolaylaştırır.
Trendelenburg pozisyonu postural drenajda (akciğerde biriken istenmeyen salgıların
boşaltılması), venöz dönüşümün zor olduğu durumlarda venöz dolaşımı kolaylaştırmak için,
mide, barsak, pelvik, abdominal ve jinekoloji ameliyatlarında kullanılır.
Hastaya pozisyon verilirken eldiven, el yıkama malzemeleri ve ince yastıklar kullanılır.
1.9. Şok Pozisyonu
Dolaşım sistemi tarafından vücudun doku ve hücrelerine yeterli miktarda kanın
gönderilememesi sonucu, doku beslenmesinin bozulmasıyla ortaya çıkan tabloya şok denir.
Sırtüstü düz yatar durumdaki hastanın başının altındaki yastığın alınıp ayakların hafif
yükseltilmesine şok pozisyonu denir. Bu pozisyon, şoka giren hastada bacaklardaki kan
akımını azaltıp beyin ve iç organlara kan akışını artırmak amacıyla kullanılır ayrıca
kanamalarda, senkop (bayılma) durumlarında hasta şok pozisyonuna alınır.
Hastaya pozisyon verilirken eldiven, el yıkama malzemeleri, hastanın üzerini örtmek
için bir örtü ve çarşaf, battaniye, kıvrılmış giysi, yastık gibi destek malzemeleri kullanılır.
1.10. Geno Pektoral (Secde / Knee Chest / Diz -Göğüs) Pozisyonu
Bu pozisyon daha çok rektal muayene gibi durumlarda kullanılır. Hastaya önce prone
pozisyonu verilir. Hastanın yüzü yastık üzerinde, kollar dirseklerden bükülerek baş altına
doğru uzatılmış, ayaklar dizlerden kıvrılmış ve kalça yukarı doğru kaldırılmıştır. Bacaklar
kalça genişliğinde açılmıştır. Hastaya pozisyon verilirken; eldiven, el yıkama malzemeleri,
yastık ve hastanın üzerini örtmek için bir örtü kullanılır.
2. MUAYENE / TEDAVİ AMAÇLI EGZERSİZLER
2.1. Derin Solunum Egzersizleri
Derin solunum egzersizi, felç ve kırık gibi durumlar sonrası uzun süre yatağa bağımlı
hastalarda, yaşlılarda ya da ameliyat sonrası dönemde görülme riski olan akciğer
komplikasyonlarının önlenmesinde etkili bir yöntemdir.
Derin solunum egzersizinde işlem basamakları:
- Uygulamaya engel bir durum olup olmadığı değerlendirilir.
- Malzemeler hazırlanır ve kolay ulaşılabilecek şekilde yerleştirilir.
- Eldivenler giyilerek eller, el yıkama standardına göre yıkanır.
- Oda havalandırılıp, perde/ paravan çekilir.
- Odanın kapısı kapatılıp hastanın eğitimi için uygun bir ortam sağlanır.
- İşlem hakkında hastaya kolay anlayabileceği açıklamalarda bulunulur.
- Hasta rahat, gevşek durumda olmalı ve üzerindeki kıyafetler hastayı sıkmamalıdır.
- Hastaya uygulanacak derin solunum egzersizi gösterilir.
- Yerçekimi abdomeni ve diyaframı aşağı doğru çektiğinden derin solunum, hasta ayakta iken en iyi şekilde yapılabilir. Bu sebepten dolayı hasta ayağa kalkabiliyorsa hastanın ayağa kalkması, engel varsa yatak içinde ya da oturabilirse sandalyede dik oturması sağlanır.
- Hastanın solunum durumu, motivasyon ve genel klinik durumu, bu egzersizin gün içinde kaç kez yapılacağını belirler. Hastaya egzersizi, uyanık olduğu zamanlarda saat başı ya da iki saatte bir yapması gerektiği anlatılır. Hasta ameliyat sonrası dönemde ise; ilk 24 saatte, hastanın uyanık olduğu zamanlarda 1- 2 saatte, 3- 5 kez yapılmalıdır.
- Hastaya solunum egzersizleri öğretildikten sonra, hastadan istirahatte ve aktivite sırasında bu egzersizleri uygulaması istenmelidir.
- Hastanın egzersiz hakkında soruları varsa cevaplandırılır, gerekirse uygulama yapılarak tekrar edilir. Hastanın egzersizi anlaması sağlanır, egzersizi belirtilen sıklıkta ve uygun biçimde yapması için hasta cesaretlendirilmelidir.
- Uygulama sonrası hastaya rahat bir pozisyon verilir.
- Eldivenler çıkarılarak eller el yıkama standardına göre yıkanır.
2.1.1. Büzük Dudak (Pursed Lip ) Solunumu
Büzük dudak solunumu, dispneyi azaltmak amacıyla kullanılan bir egzersizdir.
Günlük aktiviteler ve egzersiz sırasında, solunum ihtiyacının arttığı durumlarda, dispneyi
kontrol altına almak ve rahatlatmak amacıyla solunum sıkıntısı olan hastalar tarafından
spontan veya bilinçli olarak kullanılan bir solunum tekniğidir.
Bu yöntem, ekspirasyon sırasında kontrolü sağlamak ve alveollerin maksimum
düzeyde boşalmasını kolaylaştırmak için kullanılır.
2.1.2. Diyafragma Solunumu
Diyafragma soluk almada en önemli kastır. Diyafragma solunumu egzersiz ile daha
derin ve daha etkili bir inspirasyon sağlanır. Egzersizin amacı diyafragma solunumunu
arttırmaktır. Diyafragma solunumunda inspirasyon sırasında diyafragmanın aşağı inmesi,
ekspirasyon sırasında yukarıya doğru çıkması sağlanır.
2.1.3. Spirometre/ Triflow ile Solunum Egzersizi
Spirometre / triflow, doğal iç çekme veya esneme manevraları taklit edilerek
tasarlanmış ve derin solunum egzersizleri yapmak için kullanılan araçtır. Birbiriyle bağlantılı
ve içinde plastikten yapılmış toplar bulunan, bitişik yerleşmiş üç tüp vardır. İçindeki topların
görülebilmesi için şeffaf plastikten yapılmıştır. Hastanın derin nefes almasını teşvik için
topların hareketi görülmelidir. Hastanın derin inspirasyonunun gücüne göre topların biri,
ikisi veya üçü aşağıdan yukarı hareket eder.
Spirometre/ triflow ile solunum egzersizinde işlem basamakları:
- Hastaya yatakta veya sandalyede tam veya yarı oturur pozisyon veriniz.
- Spirometre aletini tanıtınız.
- Hastanıza normal bir şekilde 1–2 kez nefes alıp verdiriniz.
- Hava akımını kolaylaştırması için spirometre dik pozisyonda tutulur.
- Hastadan spirometrenin ağızlığını dişleri arasına yerleştirmesi ve dudaklarını sıkıca kapatması istenir.
- Hastaya bu şekilde burnundan yavaşça ve derin nefes alması istenir.
- Hasta derin nefes aldığında topu/ topları ne kadar yukarıya kaldırdığı izlenir. Bir sonraki siklusta bu seviyenin üstüne çıkma hedeflenir.
- Hasta aldığı nefesi en az 2–3 saniye kadar tutması istenir.
- Sonra spirometre ağızlığı hastanın ağzından çıkarılarak dışarıya nefes verdirilir.
- Bu uygulamayı art arda beş kere yapınız.
- Eğer hastanın balgamı varsa her beş egzersizden sonra hastayı öksürtünüz, balgamı çıkarınız ve peçete ile ağzını temizleyiniz.
- Bu egzersiz her iki saatte bir 15–20 kere tekrar ettirilir. Yani toplamda 15–20 kere egzersiz, 3–4 kere öksürtülür.
2.2. Öksürme Egzersizi
- Kontrollü öksürük: Yavaş ve derin bir inspirasyondan sonra, birkaç saniye için nefesin tutulması ve sonra iki ya da üç kez öksürülerek nefes verilmesi ile yapılan egzersizdir.
- Huff öksürüğü: Solunum yollarının hızlı ekspirasyonda kollabe olmaya eğilimli olduğu KOAH gibi durumlarda tercih edilen egzersizdir. Hasta soluğunu verirken 3- 4 kez “huff” der, böylece doğal öksürme refleksi uyarılır.
Öksürme egzersizi işlem basamakları:
- Uygulamaya engel bir durum olup olmadığı değerlendirilir.
- Malzemeler hazırlanır.
- Eldivenler giyilerek eller, el yıkama standardına göre yıkanır.
- Hastaya ismiyle hitap edilir.
- İşlem hastanın kolay anlayabileceği şekilde anlatılarak işlem için hastadan izin alınır
- Malzemeler kolay ulaşılabilecek şekilde yerleştirilir.
- Oda havalandırılır.
- Odanın kapısı kapatılarak hastanın eğitimi için uygun bir ortam sağlanır
- Öksürme oturma pozisyonunda iken ve sekresyonlar az yoğunken etkili olur. Bu nedenle hastaya sakıncalı değilse bol su içirilir.
- Hasta oturabiliyorsa dik oturması, engel varsa yatak içinde fowler pozisyonuna getirilir.
- İnsizyon varsa bölge üzerine yastık veya havlu yerleştirilir ve öksürme sırasında bölgeyi yastıkla desteklemesi konusunda hasta uyarılır.
- Hastanın nefesi sakin ve hırıltılı olmayana kadar beklenilir.
- Hastaya üç kez nefes alıp vermesi söylenir.
- Üçüncü nefesten sonra hastaya burundan derin ve yavaşça bir nefes almasını ve üç saniye nefesini tutması söylenir.
- Hastaya aldığı nefesi dışarı çıkarana kadar, ağzı açık olarak 2-3 kez güçlü ve kesik kesik öksürmesi vurgulanır.
- Hasta derinden öksürmeli, sadece boğazını temizlememelidir.
- Öksürme sırasında hastanın sırtına masaj yapılabilir.
- Her öksürük sırasında, hastanın ağzı birkaç kez katlanmış kâğıt mendille kapatılır. Diğer eline kâğıt havlu ya da mendil verilir.
- Hasta “huff” öksürüğü uygulayacaksa; hasta oturtulur, kollarını göğüs kafesinin altına çaprazlaması istenir. Derin nefes alıp, karın kaslarını kasarak ve birkaç kez “huff” kelimesini fısıldayarak hızla soluk verir.
- Uygulama sonrası hastaya rahat bir pozisyon verilir.
- Derin nefes alma ve öksürme basamaklarını bir veya iki kez tekrarlatılabilir.
- Çıkarılan sekresyon renk, koku, görünüm yönünden değerlendirilir ve gerekirse laboratuvara gönderilir.
- Hasta ağız bakımı yönünden değerlendirilir.
- Malzemeler ortamdan uzaklaştırılır.
- Eller, el yıkama standardına göre yıkanır.