1. MOBİLİZASYON
1.1. Hareketsizliğe Bağlı Olarak Gelişebilecek Problemler
Mobilizasyonda riskli gruplar:
- Kardiyoloji hastaları – MI, kardiak cerrahi, anjioplasti, hipertansiyon, periferik arter hastalığı,
- Solunum sistemi- KOAH, astım, kısıtlayıcı akciğer hastalığı,
- Kanser- kemik metastazı,
- Metabolik- diyabet, renal yetmezlik, karaciğer yetmezliği,
- Nörolojik hastalık- inme, ataksi, MS,
- Kemik iskelet sistemi hastalığı- osteoporoz,
- Psikiyatrik durumlar.
- Ciddi hipotansiyon /hipertansiyon,
- Taşikardi/bradikardi,
- Şiddetli ağrı,
- Bilinç bulanıklığı,
- Kanama durumu,
- Solunum sıkıntısı varsa hasta mobilize edilmez
1.2. Hastayı Mobilize Etme
1.2.1. İşlem Öncesi Hazırlık
- Eller el yıkama standardına göre yıkanır ve gerekirse nonsteril eldiven giyilir.
- Yapılacak işlemden önce hasta bilgilendirilir, izni alınır, iş birliği sağlanır.
- Hastanın yaşam bulguları ölçülür ve değerlendirilir.
- Hastanın bilinç düzeyi, görme ve işitme durumu, harekete katılma yeterliliği ve istekliliği değerlendirilir.
- Hastayı hareket ettirmeden önce varsa IV kanülü ve sıvısı, foleykateteri, beslenme sondası, cerrahi dren ve tüplerine yönelik gerekli önlemler alınır.
- Mobilizasyon için gerekli olabilecek yürüteç, tekerlekli sandalye, dizlik, koltuk değneği gibi yardımcı ekipmanlar hazırlanır.
- Hasta abdominal bölgeye ilişkin cerrahi bir girişim geçirmişse oturmadan önce karın sargısı, yastık gibi malzemelerle bölge desteklenir.
- Hastanın oksijen satürasyonuna göre oksijen desteği gereksinimi olup olmadığı değerlendirilir.
- Hastanın ağrı durumu değerlendirilir.
1.2.2. İşlem Sırasında
- Hastaya bilgi verilir, yatak yüksekse indirilir.
- Hareket ettirme işlemleri sırasında hastanın mahremiyeti korunur.
- Hasta yatağın kenarına çekilir.
- Hastanın koltuk altından tutularak, onun da hastayı kaldıran kişinin omuzlarından destek alması sağlanır ve yavaşça kaldırılarak oturtulur.
- Baş dönmesi, bulantı olursa bir süre beklenir.
- Hastanın bacakları yataktan sarkıtılır.
- Hastada baş dönmesi, göz kararması, bulantı, baygınlık hissi varsa hasta ayağa kaldırılmaz, tekrar yatağa yatırılır.
- Hasta yatak kenarında oturtularak beş dakika bu pozisyonda kalması sağlanır.
- Hasta otururken karşıya bakması, gözlerini kapatmaması ve derin nefes alıp vermesi söylenir.
- Hasta kendisini iyi hissediyorsa, ayaklarına terlik giydirilir.
- Sağlık personeli bir ayağını öne doğru uzatarak, hastanın ayakları arasına yerleştirir.
- Hastaya başını dik tutması, önüne bakmaması ve karşıya bakması söylenir.
- Hastayı kaldıran kişi bir kolu ile hastayı koltuk altından, diğeri ile ön kolundan tutarak, yavaş yavaş ve dikkatle hastayı kaldırır.
- Sağlık personeli ve hasta aynı anda yukarı doğru hareket eder.
- Bir süre oturması gerekiyorsa hasta koltuğa oturtulur, gerekli vücut bölümleri desteklenir ve üşümemesi için üzeri örtülür.
- Hasta dengesini sağladıktan sonra yürütülür, yorgunluk belirtileri izlenir ve fazla yormadan yatağına götürülür.
- Hasta yürütülürken asla tamamen desteksiz bırakılmaz.
Eğer hasta tekerlekli sandalye ile mobilize edilecekse;
- Tekerlekli sandalye yatağa en yakın yere getirilir ve sabitlenir.
- Ayak konulacak kısımlar yukarı gelecek şekilde kaldırılır.
- Hasta koltuk altından desteklenerek tekerlekli sandalyeye geçirilir.
- Sandalyenin ayak kısımları indirilir.
- Gerekli olan bölgeler yastıkla desteklenir ve gerekli ise hastanın kaymaması için tespit bantları ile hasta güvenliği sağlanır.
- Uzun süreli mobilizasyonlarda, IV mayi ve drenlerinin akışı, hekim istemine göre sağlanır.
- Mobilizasyon sona erdirildiğinde tekerlekli sandalye yatağın en yakın yerine getirilir ve sabitlenir.
- Hastanın sırtı yatağa dönük olmalıdır.
- Sandalyenin ayak koyacak kısımlarının yukarı kaldırılması unutulmamalıdır.
1.2.3. İşlem Sonrası
- Mobilizasyon sona erdirildiğinde hasta koltuk altlarından desteklenerek sırtı yatağa dönük bir şekilde yatağa oturtulur.
- Hastaya yatağa alındıktan sonra uygun pozisyon verilir.
- Hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir.
- IV mayi ve drenlerinin akışı kontrol edilir.
- Mobilizasyon sonrasında eller el yıkama standardına göre yıkanır.
- Mobilizasyon, süresi ile birlikte gözlem kağıdınakayıt edilir.
1.3. Mobilizasyonda Dikkat Edilecek Noktalar
- Hastanın mobilizasyonu hekim istemine uygun olarak yapılmalıdır.
- Mobilizasyon öncesi ve sonrasında eller, el yıkama standardına göre mutlaka yıkamalıdır.
- Sağlık çalışanı vücut mekaniğine dikkat ederek hareket etmelidir.
- Yapılacak işlemden önce hasta bilgilendirilmeli, izni alınmalı, iş birliği sağlanmalıdır.
- Hastanın yaşam bulguları kontrol edilmeli ve ağrısı değerlendirilmelidir.
- Hastanın düşme riski değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalıdır.
- Hastanın boy ve kilosu ölçülerek hastayı hareket ettirme sırasında hangi aracın ve kaç kişinin gerektiği belirlenmelidir.
- Mobilizasyon için gerekli yürüteç, tekerlekli sandalye, dizlik, koltuk değneği gibi yardımcı ekipmanları hazır bulundurulmalıdır.
- Hastada drenaj kateterleri varsa, hasta mobilize edilirken takılı olduğu seviyeden aşağıda tutulmalıdır.
- Hastanın oksijen satürasyonuna göre oksijen desteği gereksinimi olup olmadığı değerlendirilmelidir
- Hastanın nörolojik durumu, ortopedik sorunu, deri sorunu, derin ventrombozu ve pulmoneremboli riski göz önüne alınmalıdır.
- Hastanın kanama riski, anemisi ve hipoglisemisi varsa mobilize edilmemelidir.
- Hareket ettirme işlemleri sırasında hastanın mahremiyeti korunmalıdır.
- Renk solukluğu, bulantı, fenalık hissi gibi durumların varlığında hasta tekrar yatırılmalıdır.
- Yerlerin kaygan ve ıslak olmamasına dikkat edilmelidir.
- Mobilizasyon sırasında komplikasyon gelişirse mobilizasyon sonlandırılmalıdır.
- Yapılan her türlü mobilizasyon işlemi süresi ile birlikte kayıt edilmelidir.
- Yapılan her türlü mobilizasyon işlemi sonrasında eller el yıkama standardına göre yıkanmalıdır.
2. YATAK YARASI (DEKÜBİTÜS) / BASI YARALARI
Yatak yarası, dokuların uzun süreli basınç altında kalmasına bağlı olarak gelişen ve
daha çok vücudun kemik çıkıntılarının üzerinde gözlenen iskemik doku kaybı ve hücre
ölümüdür.
Latince yatmak anlamına gelen decumbere sözcüğünden türetilmiş olan dekübitus
ülseri ve yatak yarası terimleri de eş anlamlı olarak kullanılmakla beraber basıncın
oluşturduğu doku hasarını en iyi ifade ettiği için son yıllarda basınç ülserleri teriminin
kullanması önerilmiştir.
2.1. Yatak Yarasının Oluşumu
2.2. Yatak Yarasına Neden Olan ve Kolaylaştıran Faktörleri
Yatak yarası oluşumunda en etkili faktör deriye aşırı bası uygulanmasıdır. Basının
hem şiddeti, hem de süresi önemlidir. Deri basısı, 2-6 saat sürerse iskemi, 6 saatten daha
fazla sürerse deride ülserasyon oluşturur.
Nem, sürtünme, uygun olmayan yatak takımları, kötü hijyen, yanlış pozisyonlar, sert
destekleyici yüzeyler, basıncı gidermek amacıyla geliştirilen araçların yanlış kullanımı, kötü
beslenme, ileri yaş, düşük arterioler basınç intertisiyel (hücreler arası) sıvı akışı, duyusal
stres, sigara ve deri ısısı yatak yaralarının başlıca nedenlerindendir.
Deri bası duyusunun, aşırı basıya karşı uyarıcı görevi vardır. Bu nedenle paraplejik ve
kuadripleji gibi deri duyusu bulunmayan hastalardayatak yaraları daha fazla oluşmaktadır.
Paraplejik hastalarda istemsiz spazmlar, sürtünmeye sebep olarak yatak yarası oluşumunu
kolaylaştırır. Spastisite, hastanın aynı pozisyonda daha uzun süre yatmasına neden olduğu
için yatak yarasının oluşumunu hızlandırıcı etki yaratır.
Yatak yaraları her zaman yatağa bağımlılıkla ilgili olmayabilir. Örneğin, deri
yüzeyindeki geçici bir sıkışma, ezilme sonucunda da ortaya çıkabilmektedir.
13
Kötü deri hijyeni, yatak yarası oluşumuna katkıda bulunan önemli bir kolaylaştırıcı
faktördür.
Yatalak hastalardaki yatak yarası oluşumunun başka bir nedeni de mesane
inkontinansına bağlı deriye uzun süre idrar temasının olmasıdır. Böylece oluşan doku
zedelenmesi diğer faktörlerle birlikte yatak yarasına yol açar. Ayrıca oluşmuş yatak
yaralarının iyileşmesini zorlaştırır.
Malnütrisyon ve anemi, yatak yarası oluşumunda rol oynar çünkü deri ve doku
beslenmesini ve iyileşmesini bozar.
Enfeksiyon, hastanın sistemik ve metabolik dengesini bozarak doku beslenmesini ve
doku savunmasını olumsuz etkiler. Enfeksiyon, yayılarak basıya uğrayan iskemik dokulara
daha kolay yerleşir ve doku direncini daha da azaltır. Yatak yarası oluştuktan sonra
başlangıçta enfeksiyon olmasa bilekontaminasyon ile yarada enfeksiyon ortaya çıkar. Bu da
yatak yarasının iyileşmesini engeller.
2.3. Yatak Yarası Oluşmasında Risk Faktörleri
2.4. Basınç Bölgeleri ve Basıncın Azaltılması
Yatak yaralarının gerek önlenmesinde, gerekse tedavisinde temel ilke ağırlık taşıyan
bölgelerin uğradığı basıncı en aza indirmek ve uzun surely basıdan kaçınmaktır. Amaç
hastanın ağırlığını eşit olarak dağıtmak ve idealde vücudun hiçbir bölgesinde 32 mmHg’dan
daha yüksek basınç oluşturmasına izin vermemektir.
Vücut ağırlığını taşıyan noktaların yüzeylerle temas ettiği yerlerde basınç yoğunlaşır.
Bu ağırlığı taşıyan noktalar genellikle kemik çıkıntılar üzerinde oluşur. Kemik çıkıntılar
üzerindeki dokuların basınca direnci yumuşak dokulara oranla daha düşüktür. Bu nedenle bu
bölgelerde yatak yarası gelişmesi daha sık olmaktadır.
Yatak yaralarının en sık geliştiği bölgeler, sakrum, koksiks, iskium, büyük trokanterler
üzerindeki alanlar ve topuklardır. Hasta, yatağa uzandığı veya bir sandalyeye oturduğu
zaman, vücut ağırlığı büyük ölçüde kemik çıkıntılar üzerinde taşınır. Yatarken vücudun
ağırlığını sakrum bölgesi, bacakların ağırlığını ise topuklar taşımaktadır. Bu yüzden yatak
yaraları en çok sakrum ve topukların üzerinde görülür.
Hastada risk altındaki cilt bölgelerinde, basının en aza indirgenmesi için hastanın
pozisyonu değiştirilmelidir. Böylece ciltteki bölgelerden yükkısmen veya tamamen kalkar.
Genellikle başın çevrilmesi veya alta küçük yastıkların konması gibi küçük pozisyon
değişiklikleri yeterli olmaktadır.
2.5. Yatak Yarasının Evreleri
Evre-I: Deride bastırmakla solmayan kızarıklık (inflamasyon) mevcuttur, deri
bütünlüğü bozulmamıştır. Kızarıklık basınç kalktıktan sonra 30 dakikadan fazla kalır. Bu
evre uyarı olarak algılanmalıdır. Genellikle kendiliğinden iyileşir. Gerekli önlemler
(pozisyon, hijyen, masaj vb.) alınmalıdır.
Evre-II: Epidermis, dermis veya her ikisini birden içeren doku kaybı vardır. Ülser
yüzeyseldir ve klinik görünümü abrasyon (sıyrık), bül ya da sığ bir krater şeklinde olabilir.
II. evrede yüzeysel gibi görünen bir basınç ülseri derin dokularda III. evre olabilir. Bu
nedenle yara dikkatle izlenmelidir. Yara kendiliğinden ya da pansumanla iyileşir,
enfeksiyondan korunmalıdır.
Evre-III: Deri ve deri altı dokularda kas fasyasının altına inmeyen tam kayıp vardır.
Ülser derin bir krater görünümündedir. Kemik, tendon ve eklemlere kadar uzanmaz. Yara
yatağı genellikle ağrısızdır. Hastanın protein ve enerjiden zengin beslenmesi sağlanır. Bu
evredeki bir yaranın kendiliğinden kapanması aylar süreceği için genellikle cerrahi müdahale
yapılır.
Evre-IV: Tam derinlikte doku kaybı vardır. Dermis, fasya, kas ve kemik dokularına
kadar ilerleyen ülserasyon vardır. Yarada kemik ve tendonlar görülebilir.
2.6. Yatak Yarasını Önleyici Araç Gereçler
Havalı yatak kullanımında dikkat edilecekler
- Havalı yatak hasta karyolasının üzerine yatağı kaplayacak şekilde serilerek alt uçları yatağın köşesinden alta doğru kıvrılmalıdır.Havalı yatağın pompası yatağın dış kısmına gelecek şekilde yerleştirilmelidir.
- Bütün hava hücreleri kontrol edilerek bu hücrelerin birbirine paralel olmasına ve üst üste gelmemesine dikkat edilmelidir.
- Havalı yatağın hava hortumu pompaya takılarak bağlantının gevşek olmamasına dikkat edilmelidir.
- Havalı yatağın üzeri alezle kaplanarak temiz bir çarşaf serilmelidir.
- Pompanın fişi prize takılarak kontrol panelindeki güç düğmesi çalıştırılmalıdır.
- Havanın hortuma geçişi kontrol edilmelidir.
- Hastanın ağırlığına göre basınç düğmesi ayarlanmalıdır.
- Havalı yatağın şişme işlemi bittikten sonra hasta yatağa yatırılmalıdır.
- Hasta, üzerinde yattığı süre boyunca havalı yatak pompası elektrikten çıkarmamalı ve düğmesi kapatılmamalıdır.
- Elektrik ekipmanlarını kullanırken dikkatli olmalıdır.
- Havalı yatak kullanılmadığı zaman fiş elektrikten çekilmelidir.
- Elektrik ekipmanları nemli bölgede bırakılmamalıdır.
- Temizlikte endüstriyel yağ çözücü, yağ arındırma ve asetik çözücü gibi aşındırıcı temizlik ürünleri kullanılmamalıdır. Hafif deterjan (alkol bazlı olmayan) kullanılabilir.
- Havalı yatak kesici ve delici maddelerden uzak tutulmalı delinmemesine dikkat edilmelidir.
- Havalı yatak elektrik kaynağına bağlıyken taşınmamalıdır.
2.7. Yatak Yaralarının Önlenmesi
Yatak yarası oluşursa, hastanın genel durumu bozulur, ağrı ve rahatsızlık hisseder,
yaşam kalitesi düşer, tedavi ve bakım zorlaşır, hastanın hastanede kalış süresi uzar ve tedavi
maliyetleri artar. Bu nedenle yatak yarasında en önemli yaklaşım, yara açılmadan önce
önlem almaktır. Yatak yaralarının önlenmesinde ise en büyük rol hastaya yirmi dört saat
bakım veren sağlık personeline düşmektedir.
İyi bir hasta bakımıile yatak yarası büyük oranda önlenebilmekte ve Evre I’de
hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir. Yatak yarası açısından riski yüksek hastanın
önceden belirlenmesi, yaranın erken tanınması ve erken müdahale, yatak yarasının
önlenmesinde atılacak ilk adımlardır.
Hastada risk değerlendirmesi, ilk olarak hastaneye yatışında yapılmalı; daha sonra
genel durumuna göre düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.Risk değerlendirmesi için bazı
ölçekler mevcuttur. Günümüzde yatak yarası risk değerlendirmesi için, Norton, Braden,
Gosnell ve Waterlow gibi farklı ölçekler bulunmaktadır. Bakım veren sağlık personeli bu
araçlardan herhangi birini seçip kullanarak yatak yarası gelişimini kolaylaştıracak faktörleri
saptanmalıdır.
Risk değerlendirme aşamasında ölçek kullanma ve yatak yarası riski olan tüm
durumların irdelenmesi, yara oluşmasını önleme acısından oldukça önem taşımaktadır. Bu
aşamanın etkin uygulanması koruyucu girişimlere karar vermek için bakım veren kişilere
sistemli bir yöntem sağlar. Ayrıca yatak yaralarının önlenmesi için hasta ve ailesine, yatak
yarasına neden olan faktörler, bu faktörlerin önlenmesi, basınç bölgeleri, yatak yarasının
erken belirtileri, bu belirtiler oluştuğunda ne yapması ve yatak yarasını önlemede kullanılan
araç gereçler konusunda eğitim verilmelidir.
2.8. Yatak Yarası Komplikasyonları
Yatak yaralarının tedavisi sonrasında flep nekrozu, hematom, yarada sıvı toplanması,
yara enfeksiyonu ve sütur hatlarında açılma gibi cerrahi sonrası erken dönemde ortaya çıkan
komplikasyonlar olabilir Ayrıca ülserlerin yinelemesi ve karsinom gelişmesi gibi geç dönem
komplikasyonları da olabilir.
0 yorum :
Yorum Gönder